14 Mayıs 2016 Cumartesi

GÜNLÜKLERİ YIRTMAK


Sevgili okuyucu bu yazım sana:)
Blog dünyasına girisimin damdan düser gibi oldugunu farkederek bu yaziyi yazmaya karar verdim. Öyle ki sizlere bir merhaba bile demeden baslamistim yazmaya. Belki de bu kadar aceleci davranmamin sebebi içimde biriktirdiklerimdi...
Evet yıllardır-cocuk yaslardan beri (10 yaş) yazıyordum. Yaşadıklarımı, düşündüklerimi, hissettiklerimi, dertlendiklerimi... 10 yaşındaki çocugun ne derdi vardır demeyin o gunlerde yaşanan 11 Eylül saldırıları ne denli yaralamış benliğimi! Keşke paylasabilseydim sizinle o donemde yzdığım yazımı. Fakat heyhât... Yırttım attım o kuçük, üzerinde barbie bebek resmi olan annecigimin hediyesi günlüğümü! Neden yaptın bunu diyeceksiniz. Yaptım çünkü çocukluğum vardı o defterde, genelde üzülünce yazardım, kimseye anlatamadıklarımı, anlatsam da insanların anlamlandıramadıklarını, anlayamadıklarını... Evet zor bir çocukluktu benimki, hüzünler vardı, özlemler vardı karşılık bulamayan, ilgi beklenilenlerden görülen ilgisizlikler, korkular, ümitsizlikler içinde minik bir yüreğin kocaman ümitleri...
İşte bu yüzden yırtım okuçük günlüğü.Okuyordum baştansona zaman zaman ve o ana gidiyor,o minik kız çocuğunun yaşadığı tüm acıları yeniden yaşıyordum...Yeniden ve yeniden... Birgün karar verdim. Tüm yazdıklarımı yırtıpbatacaktım. Hemen yapmalıydım bunu çünkü yıllardır kilitleyerek herkesten sakladığım, koyacak yer aradığım defterimi o gün yırtmazsam bir daha hiç yapamayabilirdim bunu ve yaptım, bir çırpıda parçaladım onu. Kocaman 16 yılı...İçimi garip bir huzur kaplamıstı sanki. Yıllardır sırtımda taşıdığım yüklerden kurtulmuş gibiydim.
İşte sevgili okuyucu blogumu acmam da günlügümden ayrıldıktan sonra oldu. Artık buradayım, yeni, mutlu, huzurlu paylaşımlarla merhaba :)

2 yorum: