Gölgeler, bizim güneş altında kavrulduğumuz zamanlardaki en yakın
arkadaşlarımız...Biz yürürüz, onlar da yürür; biz dururuz, onlar da durur, biz
bakarız onlar da bakar, biz güleriz ya onlar? Gölgeler gülebilir mi?
Gülebilirler de biz mi göremeyiz onları?
Bugün sabah güneşi ile işe yürürken baktım gölgem peşimden geliyor.
Ben ona baktım, o da bana baktı... İş yeri binasına girdiğimde terketti beni
gölgem, iş çıkışı belki yine gelir ama akşam yine bırakacak beni biliyorum. Yaz
mevsiminde belki benimle olmaya devam edecek peki ya kış geldiğinde? Güneşin o
yüzünü çok az gösterdiği günlerde? Hep terk edecek beni...
Gölgem aslında şu anda alıp verdiğim soluğum gibi... Yani dünya
üzerinde yaşayan ben... Kısa bir ömür süreceğim dünyanın aldatıcı sıcağında,
eğlencesinde... Ya bir gün akşam olacak ya da mevsimlerden kış... İşte
saltanatım ancak o gölgeninki kadar olacak. Aslında varmış gibi görünen benin
kaçınılmaz yokluğu... Sıfatı bile yok... Gerçek olan, gölgeme karşı ne kadar
benim aslımsa, ötelerden baktığımda da şu an yaşadığım dünya olacak... Ne garip
değil mi... Bir gülüşüm bile olmayan ben ne çok planlar içindeyim...Görebilen
bir gözüm bile yok aslında. Hiçbir şeyi doğru düzgün göremediğim şu dünyada
sadece bir siluetten ibaretim. Oysa her şey çok gerçekmiş gibi, hiç bitmeyecek
gibi geliyor.. Hepsi yolun sonunda bitecek oysa ki, gölge olan ben de aslım
kapıdan içeri girdiği anda bir cesetten ibaret kalacağım. Ruhsuz olan şimdiki
gölgemin iş yeri kapısından girdiğimde beni bıraktığı gibi. Aslında ondan
kurtuluşum güneşin kavurucu ateşinden de kurtulup feraha ermem anlamına
geliyor. Tıpkı dünyada şu anki benden, dünyanın kirinden pasından günahından
kurtulup ötelerin ferahına ermek gibi.
İşte bu yüzden gölgelerin gülüşü yok...Şu dünya hayatındaki
gülüşlerimiz, eğlencelerimiz, mutluluklarımız, sevinçlerimiz, aynı şekilde
üzüntülerimiz, ağlamalarımız, sıkıntılarımız da bir gölgeninki kadar anlamsız
ve boşuna, hiçbirinin bir değeri yok... Peki değerli olan nedir bu gölge için?
Yalnızca gittiği ve varacağı yol... Eğer gittiği yol bir başka gölgede son
buluyor ve yerde sürünmenin sıkıntısından onu ve güneşin yakıcılığından aslını
kurtarıyor ve ferahlatıyorsa gölge ancak bu yolda yürüyebilmenin hesabını
yapmalıdır vesselam.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder