11 Mayıs 2016 Çarşamba

GÖLGELERİN GÜLÜŞÜ


 
Gölgeler, bizim güneş altında kavrulduğumuz zamanlardaki en yakın arkadaşlarımız...Biz yürürüz, onlar da yürür; biz dururuz, onlar da durur, biz bakarız onlar da bakar, biz güleriz ya onlar? Gölgeler gülebilir mi? Gülebilirler de biz mi göremeyiz onları?  
Bugün sabah güneşi ile işe yürürken baktım gölgem peşimden geliyor. Ben ona baktım, o da bana baktı... İş yeri binasına girdiğimde terketti beni gölgem, iş çıkışı belki yine gelir ama akşam yine bırakacak beni biliyorum. Yaz mevsiminde belki benimle olmaya devam edecek peki ya kış geldiğinde? Güneşin o yüzünü çok az gösterdiği günlerde? Hep terk edecek beni...
Gölgem aslında şu anda alıp verdiğim soluğum gibi... Yani dünya üzerinde yaşayan ben... Kısa bir ömür süreceğim dünyanın aldatıcı sıcağında, eğlencesinde... Ya bir gün akşam olacak ya da mevsimlerden kış... İşte saltanatım ancak o gölgeninki kadar olacak. Aslında varmış gibi görünen benin kaçınılmaz yokluğu... Sıfatı bile yok... Gerçek olan, gölgeme karşı ne kadar benim aslımsa, ötelerden baktığımda da şu an yaşadığım dünya olacak... Ne garip değil mi... Bir gülüşüm bile olmayan ben ne çok planlar içindeyim...Görebilen bir gözüm bile yok aslında. Hiçbir şeyi doğru düzgün göremediğim şu dünyada sadece bir siluetten ibaretim. Oysa her şey çok gerçekmiş gibi, hiç bitmeyecek gibi geliyor.. Hepsi yolun sonunda bitecek oysa ki, gölge olan ben de aslım kapıdan içeri girdiği anda bir cesetten ibaret kalacağım. Ruhsuz olan şimdiki gölgemin iş yeri kapısından girdiğimde beni bıraktığı gibi. Aslında ondan kurtuluşum güneşin kavurucu ateşinden de kurtulup feraha ermem anlamına geliyor. Tıpkı dünyada şu anki benden, dünyanın kirinden pasından günahından kurtulup ötelerin ferahına ermek gibi.
İşte bu yüzden gölgelerin gülüşü yok...Şu dünya hayatındaki gülüşlerimiz, eğlencelerimiz, mutluluklarımız, sevinçlerimiz, aynı şekilde üzüntülerimiz, ağlamalarımız, sıkıntılarımız da bir gölgeninki kadar anlamsız ve boşuna, hiçbirinin bir değeri yok... Peki değerli olan nedir bu gölge için? Yalnızca gittiği ve varacağı yol... Eğer gittiği yol bir başka gölgede son buluyor ve yerde sürünmenin sıkıntısından onu ve güneşin yakıcılığından aslını kurtarıyor ve ferahlatıyorsa gölge ancak bu yolda yürüyebilmenin hesabını yapmalıdır vesselam.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder